22 Mart 2012 Perşembe
Nerden geldin nereye gidersin ey yolcuuu
Bir insanın sürekli gidesi olur mu? Yılda 10-15 kez "gidesim"le boğuşmak durumunda kalıyorum ayol.Toplam gidesimlerim binleri aşar da bu 10-15'i ciddi boyutta, yani lahmancuncuya gidesim var, havuza gidesim var veya kılcıya tüycüye gidesim var değil. Bunlar baya Lübnan'a, Fransa'ya, Güney Afrika'ya, Şili'ye, Amerika'ya filan.. Vallaa 18 yaşımdamıydım neydi başladım Amerika'ya gitmem lazım demeye. Ulan gidesim var bile değil gitmem lazım.. Niye lazım sorusuna verecek somut bir cevabım olmayınca insanların yanında sık sık bu gerekliliği dile getirmemeye çalışırdım ama bu işi "lazım"a kadar ilerleten çağlayanı dindirmeye olanak olmuyor her zaman. Her neyse önceki yazılardan birinde bahsetmiştim Amerika'ya tesadüf eseri gidişimden. Lübnan'a 2 kere gitmekten alamadım kendimi, üstelik biri baya anlık bir kararla olmuştu.
Bir süredir yine bi gidesim vardı. Sonunda koşulları su yoluma sürüp akışa da kendimi bıraktım :) tabi kanalı ben yapıp suyu ben koyup içine girdiğimden bu hayatın akışı değil resmen kendi akışını kendin yarat oldu. İş hırsı hat safhalarda seyrederken 6 ay İngilterede kalıp kariyer odaklı bir kurslar silsilesine kaptırayım diye düşünceler sardı. Ki bu ahlaksız ve umarsız düşünceler nedense sadece amaçları yönündekileri toplayıp kendilerini destekletirler. Amaç gitmek ve ilerde kariyerin dibine vurmak olunca göz hiçbirşey görmedi. Gidecem Allah gidecem. Zincirinden sıyrılmış kurt köpee gibi yardırıyorum. Bi de öyle yüzsüzüm ki geri döndüğümde işime devam edebilmeyi filan düşünüyorum. Lan kim bekler seni 6 ay, nesin Jobs mu? Artı bi de evlisin, dizini kır kocanın dibinde otur :P Ama yok, bu düşünceler hızla diğerleri tarafında bertaraf edildiklerinden sürekli dürtüyor içerden pis pis..
Gel gün git gün gözümü kapattım kararımı verdim. Karar aşamasında biraz daha mantıklı düşünebiliyor insan :) 6 ayı 2 aya çekerek hem işten hem eşten olmamak kaidesiyle İngiltere'ye yelken açmak üzere hazırlanıyorum şuan. Herşey o kadar hızlı halloldu ki, "iste olur" özlü sözüne inanmamak elde değil.
Bir aksilik olmazsa 7 Nisan'da Londra'dayım. Ve şimdiden sen şimdi Manş'tan Fransa'ya kaptırırsın belki ordan da ..... diye sıra sıra talepleri yüzüm kızara kızara bastırmaya çalışıyorum.
Şuan için oradaki hayatımla ilgili hiçbir fikrim yok, zaman bulabilir miyim yazmak için bilemiyorum ama düşünsene anam babam, bambaşka bir kültür, bambaşka insanlar, hiç tanımadığın birinin evinde geçecek olan 2 ay.. Ne malzeme çıkar ordan :P
Nerden geldim nereye giderim bilmem ama şunu çok iyi biliyorum ki her yerde ben benim...
Not: Benim gibi "gidesi"leri ile başedemeyen ve bu nedenle çoğunlukla gidesilerimizi çakıştırdığımız, azınlıkla olan yalnız gitmelerime de beni anladığı için fazla ses etmeyen aristokrat sevgilime teşekkrülerimi bir borç bilir, bilgilerine arz ederim :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)