Sayfalar

HAYAL, GERÇEĞİN FİTİLİNİ ATEŞLEYENDİR

13 Temmuz 2010 Salı

Kapıya sıkıştırırım ne var ne yok allaıma!

Aslında bugün ayın 3'ünde kuzenin düğününe giderken yaşadığımız tuhaf olayları, gidiş dönüş yerine iki dönüş aldığımızı ve bunu sabahın köründe sabiha gökçen havaalanındayken farkettiğimizi,o saatlerde Konyaya başka uçuşun olmadığını, 1 saat sora Atatürk Havaalanından Ankaraya bilet bulabildiğimiz için son surat AHL'ye sürdüğümüzü son anda uçağa yetişip Ankaraya indiğimizi, düğüne yetişmek için (ki daha üst baş saç maç olayı var) 5, 6 saatimizin kaldığını, Ankaradan araba kiralayıp direksiyon salladığımızı, Konyaya varınca bi de araya etliekmeği sıkıştırıp sora kuaföre, sora giyinmek için eve ordan da düğüne gittiğimizi, o yorgunlukla düğünde tepindiğimizi ve gece 3e kadar süren balkon muhabbetini,falan filan anlatacaktım ama daha yeni zehir yemiş fare gibi koltuğun kenarına sıkıştım büzük büzük oturuyorum. Öyle heyecanlı heyecanlı macera anlatacak modda değilim hiç.
Şimdi, kendi kendime içip içip sora da ulaaan şindi sarhoş olur dağıtırsam, balkona çıkıp bağırarak müslüm filan söylersem, sibel can gibi dansedip, eşek gibi anırıp, uçabilirim lan vallaha diye korkuluklardan kendimi aşağı bırakmaya kalkarsam, oraya buraya kusup üstünde uyuyakalırsam beni kim toparlıcak diye tırsa tırsa önüme koyduğum 5 biradan 2sini yudum yudum içmek,sora da ulan kapıyı kilitlemeden uyuyakalırsam, ben uyurken eve hısız girerse, tam o sırada da ben kabus filan görüyo olursam, birden dana gibi bağırıp hırsızı da sçrtırsam oracıkta, sora ikimizde korkup aynı anda koşarak kapıdan çıkmaya kalkarken sıkışıp kalırsak, ben onun suratına tükürürken o da bana kafa atarsa, ben allah belanı versin taş kafalı herif diye bas bas bağırırken karşı komşu çıkıp, hiç tanımadığı, kılıksız, suratı tükrüklü bi adamla beni kapıya sıkışmış olarak görünce şapşala dönüp pardon diyerek kapıyı kapatırsa, biz ancak adamla sabah kapıya sıkışık olmaktan kurtulursak ve o an herifin .....larına dizimi geçirdikten sora tipi yere yığıp, hemen işe gitmek zorunda kalırsam, yorgunluk ve uykusuzluktan araba kullanırken sağa sola girersem, azım burnum dağılmış bi şekilde şantiyeye varıp cinnet geçirip iki üç kişinin kafasını tuvalet deliğine sokmaya kalkarsam, sora bi de işimden filan olursam diye senaryolar yazarak tırsa tırsa uyumak, uyurken de dün baküden gelip bugün avusturyaya giden benim adamın kulaklarını çınlatmak (gelince de o kulakları çekiştirmek, hırsızla sıkışıp kaldığım o kapıya sıkıştırmak filan) istiyorum.. Bu yüzden düğün müğün anlatamıcam.. İlk biram da bitti zati kayıyorum yavaştan koltukta aşağı doru.. Of Allaım yarebbim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder