Sayfalar

HAYAL, GERÇEĞİN FİTİLİNİ ATEŞLEYENDİR

17 Mart 2010 Çarşamba

Çocukluğumu Geri Getirine Bi futbolcu Kartı Bi Turbo Sakız

Büyümüş de küçülmüş derler ya işte ben öyle bir çocuktum. Aklımdan hep cin fikirler geçerdi hatırlıyorum. Mesela misafir olarak gittiğimiz evlerde daha kapıdan içeri girerken dikkatleri üzerime çekmek için neler yapacağımı planlardım. Sehpaların üstündeki bibloların ev sahibi kadınlar için ne kadar önemli olduğunu ve eve bir çocuk geleceğinde akıllarının hep o zamazingolarda kalacağını bilir ilk iş onlara doğru yardırır, bi tanesine kontrollü bir şekilde çarpıp, kadının "aaaaayyyyy" diye çığlıklarını duyar duymaz yere düşmeden zamazingoyu müthiş refleksimle kurtarmış gibi yapardım. Sonra da kendimden emin bi şekilde "merak etmeyin benimle güvendesiniz" derdim, bu cümleyi de kesin bi reklamdan filan duymuşumdur. Tabi 5 yaşında haylaz bi kız çocuğunun bu şekilde konuşması maça bir sıfır galip başlaması anlamına geli ki o saatten sonra artık ne yapsam ilgi odağı ben olurdum. Görüştüğümüz ailelerin çocukları hep erkekti ve o yaştaki oğlancıkların da ilgi alanları futbol, araba ve robotlu cizgifilmler olduğundan tüm maçları izler, üniversite sınavına hazırlanır gibi futbolcu isimleri ve araba modelleri ezberlerdim. Ha bu arada tabiki futbol oynardım da, üstelik o aptal bebelerin de hepsini çileden çıkaracak kadar :P adım da Gullit'ti, tabi benim boy o zaman bi metre, Gullit iki metrelik hayvani bi herif, e tabi boyum değildi önemli olan :P
Kızım diye benimle oynamayan kornikleri önce koşu yarışında pataklayıp sonra da bilek güreşinde ağlatarak kendimi kabul ettirme planlarım hep işe yaramıştı.
Neyse ama 2 sene süren yoğun uğraşlarım sonunda, ilkokula başladığım sıralar mahalledeki tüm korniklerin gözbebee ben:P Gullit aşağı Gullit yukarı, bensiz ortamlar bi sıkıcı bi anlamsııız. Zaten sora kardeşim büyüdü onu da mahallenin Pirekazisi yapmıştık. (O adamın ismine hep sempatim olmuştur)
Aile dostlarımız asla teyze ve amca değillerdi benim için. Hasan, Ahmet, Mustafa, Ayşe, Sevinç, Türkan'lardı. Abla ve abi kavramlarının da doğuştan yeri yoktu kafamda. (Ama bunun ne kadar b.ktan bişi olduğunu iş hayatında anladım ki ilk 6 ayım bey ve hanım'ın neden söylenmesi gerektiğini anlayamadığımdan uyarılarla geçti)
Neyse işte o zamanlar çok eğlenceliydi ama hayat benim için çok zordu da aynı zamanda. Büyümüş de küçülmüş gibi olmanın populeriteme çok büyük katkısı olduğunun farkında olmak o yaşta felaket bişi. Yahu korniklere takılcam diye futbolcu ismi ezberle, arabaları motoruna kadar bil, büyüklerin ilgi odağı olmak için hem şeytan ol hem refleksleri kuvvetli bir yavru ceylan, aynı zamanda konuştuklarına yorum yapabilmek için haberleri izleyip konulara hakim olmaya çalış ki bu en zor kısmı, daha bir çok kavramın soyut mu somut mu olduğunu bile bilmemem gereken bi yaşta ben politika anlamaya çalışıp, kendimi kabul ettirmek için iş hayatının zorlukları konulu muhabbetlere de yorum getirmek zorunluluğu hissediyordum. Uygun biyerimle gülüyorum şimdi.. Aptal sümüklü bi çocuk olsaydım nolurdu ki, çekingen olsaydım biraz, her soruya, şu arabalara koyulan malak malak kafası sallanan oynar başlıklı kedi köpek zamazingoları var ya onlar gibi kafa sallasaydım ben de :P
Vallaa hala büyümedim hiç de niyetim yok, öle mıç mıç uyuz kızlar gibi filan olamam ben, aaayyhh içim sıkılır kendimi pataklarım yeminnen... (Şunu dinleyerek bitireliiiim haydiii! Beter Böceeeeek çocukluk aşkımmmm)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder